Sayfalar

22 Mayıs 2021

The Predator (2018)

Serinin 6. ve şimdilik bu son filminde, Predator ırkı yine dünyaya gelir. Karşımızda evrimleşmiş, daha güçlü, daha vahşi, devasa boyutta farklı bir Predator vardır. Bu sefer canavarı durdurma görevi keskin nişancı Quinn McKenna ve onun delilerden oluşan intihar timine kalır. Asperger sendromlu Rory McKenna ve bilim kadını Casey Bracket’te ekibe bu tehlikeli savaşta yardım eder. Dünyanın kaderi bir avuç gönüllü üşütükler mangasına bağlıdır.


3 Mayıs 2021

Predators (2010)

Farklı milletlerden 8 kişi hiç bilmedikleri ormanlık bir bölgeye paraşütle atılır. Doktor haricinde geriye kalanların savaşçı ve asker olduğu bu grup, bulundukları bölgede yalnız olmadıklarını, yok edici ve vahşi uzaylı varlıkların da ormanda bulunduğunu kısa süre sonra fark edecektir. Kedi fare oyununa dönen, av ve avcının iç içe geçtiği bu yaşam mücadelesini en güçlü olan kazanacaktır.


23 Nisan 2021

Aliens vs. Predator: Requiem (2007)

2004 yılında gösterime giren “Alien vs. Predator” filminin bittiği yerden başlıyor “Aliens vs. Predator: Requiem” (Bundan sonra filmden AVPR olarak bahsedilecektir). Predatorlerin uzay mekiği dünyaya düşer ve içindeki yeni bir tür Alien olan Predalien, av aramak için kasabaya gider. Predalien’i etkisiz hale getirmek için kendi gezegeninden dünyaya Predator gelir. Predator ırkından üreyen Predalien ve Predator’ün amansız savaşı masum insanların yaşadığı kasabaya sirayet edecektir ve yine insanlar bu savaşın ortasında kalacaktır.


17 Nisan 2021

Alien vs. Predator (2004)

Antarktika’da buzulların altında bir ısı belirir. Araştırmalardan sonra burada çok eski bir medeniyete ait piramit olduğu açığa çıkar. Bunun üzerine yerinde araştırma yapmak için bir kafile görevlendirilir. Arkeologlar, mühendisler ve bilim adamlarının oluşturduğu özel bir grup seçilir ve ısının kaynağını araştırmaya giderler. Ancak ekip oraya vardığında hiç beklemediği şeylerle karşılaşacaktır. Binlerce yıldır devam eden Alien ve Predator savaşlarının ortasında kalırlar. İnsanlığın kaderi bu son savaşta tayin edilecektir…


17 Şubat 2021

Predator / Av (1987)

Binbaşı Dutch ve 5 kişilik ekibi Güney Amerika ormanlarından birinde rutin bir gizli kurtarma görevine uygun görülürler. Yapmaları gereken basittir; gerillanın elindeki rehine kurtarılacak, çatışmaya bile girilmeyecektir. Daha sonra helikopterler bölgeye nasıl bıraktılarsa aynı şekilde gerisingeri timimizi alacaktır. Ancak evdeki hesap çarşıya uymaz. Avcılar teker teker av olmaya başlar. Ormanın içinde ne olduğunu bilmedikleri garip bir şey vardır…


14 Ocak 2021

Örgüt (1976)

Ayhan Işık’ın yönetmen, oyuncu ve “A Film ve Reklamcılık” şirketi olarak yapımcısı olduğu Örgüt filmi sinemamız açısından önemli bir konumda duruyor. Filmin tamamı olmasa bile çok büyük bir kısmı (71 dakikalık filmin 60 dakikası) tek mekanda geçiyor. Tek mekanda  geçen filmlerimiz yok denecek kadar az olması yanında, filmin mekan olarak uçağı seçmesi filmi daha da kıymetli kılıyor. Filmin konusuna gelirsek: Pilot Korkut’un (Ayhan Işık) kullanacağı uçak içerisinde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 6 delege çok önemli ve gizli bir konuda toplantı yapıp karara varacaklardır. Toplantıyı engellemeye çalışan iki farklı örgütün ölümcül planları vardır. Toplantı sabote edilmeye çalışılır. Düşmanın hain planlarının karşısına pilot Korkut korkusuzca dikilecektir…


12 Ocak 2021

Dünyayı Kurtaran Adam (1982)

Film bizi “Star Wars”dan alınan bazı görüntülerle karşılıyor. Bu esnada seyirci filmde karşılaşacağı distopik dünya hakkında bilgilendiriliyor. İki kahraman Türk pilotu Murat (Cüneyt Arkın) ve Ali’yi (Aydemir Akkaya) uzay araçları içinde uzaylılarla savaşırken görüyoruz. Uzay gemilerini bilgisayar oyunundaymışçasına patır patır patlatıyorlar. Bu sırada bilinmeyen bir güç tarafından, bilinmeyen bir yere çekiliyorlar…


8 Ocak 2021

Yangın (1977)

Yönetmenliğini 5 Mayıs 2006 yılında 81 yaşında kaybettiğimiz Atıf Yılmaz’ın yaptığı Yangın filminin ülke sinemamız adına çok önemli bir yeri vardır. Her ne kadar kıyıda köşede kalmış  olsa da ve Atıf Yılmaz’ın devasa filmografisinde (Yangın, yönetmenin çektiği 120 filmden 84. filmidir) geri planda dursa da bu film, Ayhan Işık’ın ölmeden önce oynadığı son filmdir. Dramadan komediye birçok farklı türde film çeken Atıf Yılmaz’ın filmlerinde zengin kadrolar kurduğu ve sinematografiye önem verdiğini biliriz. Yangın’da her ikisinden de bolca var. Kadro alev alev yanıyor resmen…


22 Mart 2020

Strings / İpler (2004)

Türkiye'de kuklacılık dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Ünver Oral, "Kukla ve Kuklacılık" isimli kitabında, "Kuklanın geçmişi muhakkak ki insanlık tarihi kadar eskidir." der. Hindistan'da ortaya çıkan, Orta Asya, Roma ve Eski Mısır'ı aşarak bütün dünyaya yayılan bu kadim sanat, önceleri toprak ve taş, sonraları ağaç, deri ve bez formuna büründü. Ve eskiden olduğu kadar yaygın olmasa da günümüzde hala varlığını sürdürüyor. Hal böyle olunca sinemanın bu köklü anlatı geleneğinden uzak durması da pek düşünülemezdi elbette. Şimdiye kadar kuklaları kullanan birçok film ve dizi görmüşüzdür. Ama hiçbirinin İskandinav menşeli "Strings" (İpler, 2004) kadar etkileyici bir görselliğe sahip olduğunu sanmıyorum. Danimarkalı yönetmen Anders Rønnow Klarlund ile kariyerindeki ilk ve tek senaryosunu yazan Danimarkalı şair Naja Marie Aidt ikilisinin yarattığı bu filmin en önemli özelliği ise tamamen kuklalar ile çekilen ilk uzun metraj film olması.


19 Ocak 2019

Gods of Egypt / Mısır Tanrıları (2016)

Tıpkı David Fincher gibi kariyerine müzik kliplerinin yönetmenliğini yaparak başlayan Alex Proyas, post-apokaliptik bir dünyada geçen ilk uzun metraj filmi “Spirits of the Air, Gremlins of the Clouds” (1989) ile görselliğiyle büyüleyen çerçeveler inşa etmek ve atmosfer yaratmak konusundaki hünerlerinin sinyallerini vermişti. Ama onun adını bir daha unutmamak üzere zihinlerimize “The Crow” (Ölümsüz Aşk, 1994) filmiyle kazımıştık. Gönüllerimizi fethettiği bu başarılı çizgi roman uyarlamasının ardından Proyas, “Dark City” (Karanlık Şehir, 1998) ile karşımıza çıktı. “The Matrix” (1999) filminden bir yıl önce, “The Matrix”in değindiği konulara belki de daha kapsamlı bir şekilde el atmasına rağmen Wachowskiler baş tacı edilirken, deyim yerindeyse Proyas’ın pabucu dama atıldı. Bu durum yönetmenin talihsiz serüvenler dizisinin başlangıcıydı adeta. Büyük beklentilerimizle gösterime giren “I, Robot” (Ben, Robot, 2004) ile başlayan düşüş, “Knowing” (Kehanet, 2009) ile devam etti. Robotlar, uzaylılar derken şimdi de tanrıları odak merkezine alan Proyas’ın düşüşü, “Gods of Egypt” (Mısır Tanrıları) ile ivme kazanarak devam ediyor!


25 Haziran 2017

The Message / Çağrı (1976)

Geleneksel sanatlarda kendisini ziyadesiyle hissettiren din, belki de kaçınılmaz olarak sinema gibi modern sanatlarda da kendisine yer bulabilmiştir. İlk olarak 1898 yılında Georges Melies’in yönettiği The Temptation of Saint Anthony filmiyle dinin sinemada konu edilişine tanık oluruz. Bu ilk filme birkaç yıl sonra yenileri eklenmeye başlar. Örneğin Lucien Nonguet ve Ferdinand Zecca’nın yönettiği 1903 yapımı Life and Passion of the Christ bunlardan biridir. Böylece 20. yüzyılın başlarından itibaren günümüze kadar din konulu filmler beyazperdeye yansımaya devam eder.


13 Haziran 2017

Attack on Titan - 1. Sezon (2013)

Yıl 845. Distopik bir dünyadayız. 100 yıl boyunca huzurla yaşayan insanoğlunun başına büyük bir felaket geliyor. 100 yıl önce ne olmuştu, peki şimdi ne oluyor? Titanları duymuşsunuzdur. Hani şu Olympos dağında oturan Tanrıları, az kalsın tahtlarından edecek devler. Titanomachia olarak da bilinen Kozmik savaş sonrasında yüce Zeus’umuz Titanları yeraltına sürgüne gönderir ve iktidarı ele alır. Yani belli bir dönem ortaya çıkan, huzur bozucular olarak görebiliriz Titanları. Bu Titanlar, Yunan Tanrılarından sıkılmış olacaklar ki bizim masum halkımıza saldırıyorlar…


26 Nisan 2017

Assassination Classroom: The Graduation (2016)

Bu filmle Korosensei ve suikast sınıfına veda ediyoruz! Az çok tahmin ediyordum neler olacağını, yanılmadım. Koro’nun karşısına baş kötü karakter koymuşlar ve çatışmayı bu şekilde sağlamışlar. Peki, bu düşman, Koro’nun ayarında mı? Maalesef değil. En başından beri Korosensei’nin zayıf noktası öğrencilere olan sevgisi idi. Düşmanda bunu fırsat bilip kullanıyor. Ama “One-Punch Man” animesinde, baş karakterin rakiplerini nasıl yeneceğini bildiğimiz gibi Korosensei’nin de karşısına kim çıkarsa çıksın alaşağı edeceğini bildiğimizden, bu heyecan metreyi düşürüyor. Bu yüzden seriyi takip edecekler bunun bir Korosensei boks mücadelesi olduğunu düşünmeden izlesin.


24 Nisan 2017

Assassination Classroom / Suikast Sınıfı (2015)

Yusei Matsui’nin 21 ciltlik manga çılgınlığı “Suikast Sınıfı”nın şimdilik 7 cildini sitemizde incelemiştik. Gerekli Şeyler’den çıkan Suikast Sınıfı ayrıksı konusu ve başrolüne oturttuğu sempatik ay katili Korosensei ile muadillerinden ayrılıyor. Neden sevildi ve neden farklı Suikast Sınıfı? Bunun cevabı aslında çok basit. Bir tutam sevgi, birazcık dostluk, bir su bardağı ahtapot bacağı! Bu denklemden manganın bu kadar popüler olmasının sebebinin Korosensei olduğu ortaya çıkıyor. Eminim ki Japonya’da çok büyük bir kitle manganın sona ermesine çok üzülmüştür. Acaba “One Piece” gibi 20 yıl sürse hoşunuza gider miydi diye sormak istiyorum. Tadında bırakıldığı için benim takdirimi kazanmış bir seridir. Çünkü iş uzayınca acaba işin içine ekonomik çıkarlar mı giriyor diye düşünmeden edemiyorum. Şimdi sıra, mangası tutan her animede olduğu gibi “Suikast Sınıfı”nın Live Action filminde…


3 Nisan 2017

Power Rangers (2017)

Doksanlı yılların en popüler televizyon dizilerinden biri olan “Power Rangers”, 1993’den bugüne tam 24 sezondur dur durak bilmeden devam ediyor. Tüm bu zaman zarfında renkli kahramanlarımız, uzaylılara karşı Dünya’yı savundular, ninjalığın kitabını yazdılar, fütüristik arabalarla hava attılar, uzaya çıktılar, başka galaksilerde savaştılar, zamanda yolculuk ettiler ve daha neler neler yaptılar. Şimdi ise “Power Rangers” (2017) filmi sayesinde kahramanlarımız, Iron Man zırhından aparılmış yeni kostümleri ve onlardan beklenmeyecek ağırbaşlı tavırları ile bir kez daha karşımızdalar!


2 Nisan 2017

The Lego Batman Movie / Lego Batman Filmi (2017)

Video oyunları ve meşhur oyuncakların, sinema dünyasına uyarlanmaları genelde hüsranla sonuçlanır. Zira bu tarz uyarlamalar söz konusu olduğunda, ana akım sinema formüllerinden beslenmeye çalışırken taklitçi olmaktan kurtulamayan, belirli kalıpların dışına çıkmayı bir türlü beceremeyen ve cilalı renklerle bezeli ama içi boş filmler izlemek durumunda kalırız. Phil Lord ve Christopher Miller ikilisinin ellerinden çıkan “The Lego Movie” (2014) ise tüm bu ön yargıları yıkmanın da ötesinde, zekice yazılmış senaryosu, kalburüstü esprileri ve eğlenceli görselliği ile kalplerimizi fethetmeyi başarmıştı. Üstelik yetişkinlerin de keyifle izleyeceği derinlikte bir hikâye barındırması ve bu hikâyenin, Totalitarizmin tek tipleştiriciliği, televizyon üzerinden medya eleştirisi, iktidarın toplum üzerinde kurduğu hegemonya gibi ağır alt metinleri başarıyla kullanması da göz kamaştırıcıydı.


Gold / Altın (2016)

“Traffic” (2000) filminin Oscar’lı senaristi Stephen Gaghan’i, aslında George Clooney’in başrolde oynadığı “Syriana” (2005) filminden tanıyoruz. Senaryosunu yazıp yönetmenliğini üstlendiği bu ikinci filmden sonra uzun süre ortalarda gözükmeyen Gaghan, sinema dünyasındaki sessizliğini bozduğu “Gold” (Altın, 2016) ile ilk kez senaryosunu kendisinin yazmadığı uzun metraj bir filmin yönetmen koltuğuna oturuyor.


28 Mart 2017

Passengers / Uzay Yolcuları (2016)

“The Imitation Game” (2014) ile matematik dehası Alan Turing’in hayatından bir kesit sunan, hem etkileyici bir biyografi hem de nispeten başarılı bir dönem filmine imza atan Morten Tyldum, bu filmle “En İyi Yönetmen” Oscar ödülüne de aday olmuştu hatırlarsanız. Uluslararası piyasadaki ilk tecrübesinde böyle hatırı sayılır bir başarı elde eden Norveçli yönetmen, bu kez “Passengers” (Uzay Yolcuları, 2016) ile son zamanlarda artan “uzayda tek başına” temalı filmlere farklı bir bakış getirmeye çabalıyor. Ama tabii ki, bunu ne kadar başardığı tartışılır…


27 Mart 2017

The Great Wall / Çin Seddi (2016)

Daha ilk uzun metraj filmi “Red Sorghum” (1987) ile tüm dünyada beğeni toplayan ve Altın Ayı Ödülü’nü de kucaklayan Yimou Zhang, son dönem Çin Sineması’nın en önemli yönetmenlerinden biri. Onun ince işçiliğine, etkileyici görsel diline ve kendi kültürünü hem dramla hem de aksiyonla başarılı bir şekilde harmanlamasına saygı duymamak elde değil. Keza “Hero” (2002) ve “Curse of the Golden Flower” (2006) gibi filmlerini izlerken, yarattığı dünyadan keyif almamak da neredeyse imkânsız! Ama ne var ki, “The Flowers of War” (2011) ile yenilik peşinde koşmaya çalışırken bir hayli çuvallamıştı kendisi. İşte bu yüzden olsa gerek, “The Great Wall” (Çin Seddi, 2016) filmiyle alışık olduğumuz tarihi-dövüş tarzına ve o görkemli zamanlarına dönmeye çalıştığını hissediyoruz. Ama ne mümkün!


17 Mart 2017

Sinema Sohbetleri #6: The Magnificent Seven (2016)

Antoine Fuqua’nın “The Magnificent Seven / Muhteşem Yedili” filmini izleyen Maksat Sinema Olsun’un dört neferi, “Film, Akira Kurosawa ve John Sturges'in kemiklerini sızlatacak kadar kötü mü yoksa başarılı bir yeniden çevrim mi?” sorusundan yola çıkarak tam 1 saat 30 dakika süren hararetli bir tartışmanın içine girmişlerdi. İşte aşağıda okuyacaklarınız bu konuşmanın bir özetidir. İyi okumalar…