Sayfalar

30 Ekim 2022

İPEK HALININ TARİHİ Belgeseli: İlmekler Vasıtasıyla Aktarılan Hayatlar

Her insan aslında bir hikâyedir. Ve her insan özünde bir hikâye anlatıcısıdır. İnsanoğlu, çağlar boyunca farklı yollar ve malzemeler kullanarak, hikâyesini anlatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı denemiştir. Başlangıçta mağara duvarlarını boyayan insan, sonraları taş yüzeyleri kazıyarak ya da ihtişamlı yapıların duvarlarını kabartmalarla süsleyerek hikâyelerini aktarmayı sürdürmüştür. Zaman ilerleyip insanoğlu geliştikçe taşların yerini kâğıtlar almış ve insan, hikâyelerini kâğıdı kullanarak aktarmaya devam etmiştir. Ama bu süreçte kullanılan malzeme sadece taş, duvar, kaya, ağaç ya da kâğıt değildir elbette. Çoğu zaman unutulan ya da diğer eserlerin yanında gölgede kalan bir yol daha vardır: Halıcılık!


18 Aralık 2020

The White Diamond / Beyaz Elmas (2004)

Werner Herzog, filmini tarihi siyah beyaz görüntülerle açıyor. İlk uçak prototipleri, elle kurmalı kuşa benzeyen cihazlar, pervaneli uçaklar, sonrasında Almanların Zeplin projesi ve bu zeplinin yanarak yere çakılma anı... Bu görüntüler bittabi bilinçli verilmiş. Başarılı denemeler ve akabinde gelen başarısızlıkla sonuçlanan kaza görselleri ile Herzog’un vermek istediği mesaj aslında şu: Karşımızda uçan bir alet varsa düşme ihtimali de her zaman vardır ve o metal araçların içinde hiç bir zaman kuşlar gibi özgür olamayacağız… Yine de uçma tutkusu her şeyin üstünde olan, tüm riskleri almış birini bulmayı becermiş Herzog. Klaus Kinski’nin laneti peşini bırakmıyor mu demeliyiz, yoksa Herzog bilinçli olarak uç insanları bulmakta maharetli mi kendime sormaktayım. Ya da o pırıltılı, çocuklarına uyumaları için masal okuyan ebeveynlerin yumuşaklığında olan ses tonuyla, sette oyuncularını etkisi altına almayı seviyor ve onları yönetmek istiyor da diyebiliriz. Hepsinin birleşimi karşımıza maceraperest Herzog’u çıkarıyor.


6 Aralık 2020

Little Dieter Needs to Fly / Küçük Dieter’in Uçma Tutkusu (1997)

Werner Herzog kamerasını bu sefer Alman asıllı Amerikalı savaş pilotu Dieter Dengler’e çeviriyor. 1938 doğumlu Dieter 2. Dünya Savaşı’nı bizzat yaşamış ve o cehennem tablosunun içinde bulmuş kendini. Amerikan savaş pilotu evlerini bombalarken pilot ile göz göze geldiğini anlatıyor Dieter ve “İşte o an pilot olmak istemiştim” diyor.  Yönetmen Herzog arşiv görüntülerini sunuyor izleyiciye. Alman köyleri yanmış, harap olmuş. Gerçekdışı görüntüler gibi ama gerçek. Savaş bittikten sonra dükkan vitrinene konan sucuk ve o sucuğa sadece merakla, aç gözlerle bakan yenilmiş ülkenin vatandaşları... Dieter’in nasıl bir atmosferde büyüdüğünün gösterilmesi adına vurucu görseller.


3 Aralık 2020

Into the Abyss / Uçuruma Doğru (2011)

78 yaşındaki Münih doğumlu Alman yönetmen Werner Herzog, üretkenliğinin yanında sansasyonel olaylarla da adından söz ettirmiş birisi. Alman aktör Klaus Kinski ile ortaklıklarını “Aguirre, the Wrath of God” (1972), “Nosferatu the Vampyre” (1979), “Woyzeck” (1979), “Fitzcarraldo” (1982) ve son olarak “Cobra Verde” (1987) filmleri ile taçlandırmıştı.  1991 yılında ölen Kinski göremese de Herzog 1999 yılında “My Best Fiend” isimli belgeselini yayınlayarak oyuncuya veda etmiş oldu. Onların ortaklığı asla Tim Burton ve Johnny Depp ikilisi gibi olmadı. Setlerde olan ufak tefek kavgalardan bahsetmiyorum; birbirini öldürmeye varan sinir krizleri, seti terk etmeler, tehdit mektupları... Hatta bir keresinde bu sinir harbi sırasında Herzog eline aldığı benzin bidonu ile Kinski’nin evine gitmişliği bile vardır. Kinski’nin köpeğinden korkan Herzog bu çılgınca düşüncesinden neyse ki vazgeçmiş.


18 Mart 2020

Son Buluşma (2008)

Bir imparatorluğun postalsız, tüfeksiz, azıksız kalmış ordusu, dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermeyerek şanlı bir destan yazdı Çanakkale'de. Trabzon'dan, Muş'tan, Ankara'dan, Diyarbakır'dan, Artvin'den, Bingöl'den, Tokat'tan, Elazığ'dan... Anadolu'nun dört bir yanından gelen kadın, erkek, çocuk bir bir düştü toprağa.  Gurur duyulacak bir savaş, onurlu bir mücadele oldu Çanakkale. Emperyalizmin kanlı elleri sömürge diyarlarının analarından koparıp getirmişti evlatlarını. Düşman diye karşımıza koymuştu. Bir bir düştü yavrular. Şehitlerimizle koyun koyuna, her biri bizim evlatlarımız oldu.


19 Ocak 2020

Türk Pasaportu / Turkish Passport (2011)

Üzerinden üç çeyrek asır zaman geçmesine rağmen II. Dünya Savaşı, hakkında en çok söz söylenen, araştırmalar yapılan, kitaplar yazılan ve filmler çekilen meselelerden biri. Ama buna rağmen, o döneme ait hala aydınlanmamış ya da unutulmaya yüz tutmuş olaylar bizi şaşırtmaya devam ediyor. Mesela "Türk Pasaportu"nda bir grup kahraman Türk diplomatın Fransa'daki Yahudi kökenli Türk vatandaşlarını kurtarmak için hayatlarını ve kariyerlerini hiçe saymalarını izliyoruz. Tarihin tozlu raflarından çıkarılmış bu bilinmeyen hikâyeyi, yönetmen Burak Cem Arliel, hamasi söylevlerin kurbanı olmadan, samimi ve vurucu bir şekilde ele almayı başarıyor.


22 Temmuz 2019

Food, Inc. (2008)

Bir gün içerisinde neler yiyoruz? Yediğimiz şeyler hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Tükettiğimiz hazır gıdaların nasıl üretildiğini ve sağlığımızı nasıl etkilediğini öğrenmeye cesaretimiz var mı? Gıda endüstrisindeki sömürüye ve aç gözlülüğe dair gerçekleri ne kadar biliyoruz? Yediğimiz her lokma ile gezegenimizi değiştirebileceğimiz gerçeğiyle yüzleşmeye hazır mıyız?


30 Ocak 2019

Khaneh Siah Ast / Ev Karadır (1962)

Anlatılan odur ki Buda, doğduğundan itibaren güzelliğin içinde yaşayan bir prenstir ve günlerden bir gün hayatın "çirkin" kısmıyla da yüzleşir. Güzelliğin ve iyiliğin mesken olduğu yaşamından başka, hayatın o kısmında tanıştığı hastalık, yaşlılık ve ölüm, onu bambaşka bir yola sürükleyecektir ve bu tanışma faslı onun, Buda olmasını sağlayacaktır.


18 Mayıs 2017

Mustafa (2008)

Atatürk’ün hayatındaki önemli olayları, televizyon ekranları için çektiği birçok kısa belgesel ile ölümsüzleştiren Can Dündar, 2008 yılında derli toplu bir Atatürk belgeseli hazırlamak için kolları sıvayıp “Mustafa”yı çektiğinde, sadece ilk sinema filmine imza atmış olmuyordu. Bununla birlikte Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar geçen zamanı kapsayan bir sinema filmi çekerek, sinemamızda da bir ilke imza atmış oluyordu! Zira o döneme kadar sinemamızda, Atatürk’ün hayatını konu edinen uzun metraj bir film bulunmuyordu. Hatta “Mustafa” için bu konuda yolu açan film bile diyebiliriz.


14 Mayıs 2017

Dersimiz: Atatürk (2010)

İlkokul 5. sınıfta okuyan bir grup çocuğun Atatürk hakkında sunum yapması gerekir. Öğrencilerden Mert’in dedesi de ünlü bir tarihçidir. (Filmde ismi geçmez. Ona sadece “Dede” derler. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ya da Yusuf Halaçoğlu olması ihtimaller arasında.) Mert’te şirin mi şirin arkadaşlarını yanına alıp sunum öncesi faydalı bilgilerle donanmak için Dede’sinin yolunu tutar…


10 Mayıs 2017

Sarı Zeybek (1993)

Gazeteci Can Dündar’ın belgeselci kişiliğinden bahsedeceğimiz zaman, kuşkusuz aklımıza hemen “Mustafa” (2008) filmi gelecektir. Zira Atatürk’ü objektif bir bakış açısıyla ele almaya çalıştığı bu başarılı belgesel ile Can Dündar, ilk kez sadece Atatürk’ü konu edinen uzun metraj bir filme imza atmıştır. Ama elbette bu onun Atatürk hakkında çektiği ilk belgesel de değildir. Kendisi tam 24 yıl önce, 10 Kasım 1993’te televizyonda yayınlanmış olan “Sarı Zeybek” (1993) isimli orta metraj belgeselde, Atatürk’ün son 300 gününü 44 dakikaya sığdırmayı denemiştir.