“Güçlü olan kazanır!” hayatın en önemli kuralıdır. Bunu baktığınız her
yerde görebilirsiniz. Ama hiç şüphesiz bu kuralın en acımasız uygulaması tabi
ki insanların dünyasındadır…
Suç oranının yüksek olduğu bakımsız bir şehrin ortasında, yüksek ve kalın duvarla çevrili, dikenli tellerle örülü ve 24 saat kameralarla izlenen “arındırılmış” bir bölge vardır. Bu bölge içinde yaşayanlar haricindeki herkese yasak bir bölgedir, bu bölge “La Zona”dır! Kendi kuralları olan ve polisin bile yetki alanına girmeyen bu bölgede, bir gün kimsenin beklemediği bir olay gerçekleşir. Duvarın dışında yaşayan üç genç, bir reklam panosunun duvarın üzerine devrilmesini fırsat bilerek La Zona’ya girerler. Fakat hırsızlık yapmaya çalışırlarken ikisi öldürülür. Peki ya üçüncü çocuk nerededir? İşte bütün sorun, bu soru ile başlar. O zamana kadar rahat bir hayat yaşayan bu insanların şimdi gerçekten büyük bir sorunları vardır…
Suç oranının yüksek olduğu bakımsız bir şehrin ortasında, yüksek ve kalın duvarla çevrili, dikenli tellerle örülü ve 24 saat kameralarla izlenen “arındırılmış” bir bölge vardır. Bu bölge içinde yaşayanlar haricindeki herkese yasak bir bölgedir, bu bölge “La Zona”dır! Kendi kuralları olan ve polisin bile yetki alanına girmeyen bu bölgede, bir gün kimsenin beklemediği bir olay gerçekleşir. Duvarın dışında yaşayan üç genç, bir reklam panosunun duvarın üzerine devrilmesini fırsat bilerek La Zona’ya girerler. Fakat hırsızlık yapmaya çalışırlarken ikisi öldürülür. Peki ya üçüncü çocuk nerededir? İşte bütün sorun, bu soru ile başlar. O zamana kadar rahat bir hayat yaşayan bu insanların şimdi gerçekten büyük bir sorunları vardır…
“In Time” filmindeki New Greenwich’in yerini bu filmde La Zona isimli
bölge almış. Konu olarak “In Time” ile büyük benzerlikler gösteren La Zona’da
tıpkı “In Time” gibi parlak bir fikirle yola çıkmış. Fakat film, hiçbir soruyu
cevaplamadan, doğru düzgün hiçbir şey söylemeden, bizi direk La Zona’nın yani
Yasak Bölge’nin içine sokuyor. Bu insanlar nasıl böyle bir yer yapabilmişler,
polis nasıl olmuş da onlara müdahale edemez hale gelmiş, dışarıdaki insanların
hiç biri bu bölgeye girmeye çalışmamış mı gibi sorular direk olarak kafamızı
kurcalıyorlar. Fakat bu soruların cevabı filmde mevcut değil. Üstüne üstlük
duvarın dışarısı hakkında bihaber olmamız da cabası! “In Time” filmindeki aşk
belki vereceği mesajı gölgede bırakıyordu ama hem zenginlerin hem de fakirlerin
dünyası hakkında bilgi sahibi olabiliyorduk. Bu sefer durum öyle değil. Duvarın
dışında sadece sıvası dökük binaların ve üstü başı yırtık insanların olduğunu
görüyoruz hepsi o kadar.
Yönetmen Rodrigo Plá ve senarist Laura Santullo ikilisi ilk uzun metraj filmleri olan La Zona’da, etkili bir sistem eleştirisi mesajı verebilmek için filmi olabildiğince lokal tutmuşlar. Bu mesajı daha kolay vermek için iyi bir yol gibi gözükse de yetersiz kaldığını belirtmek gerekiyor. Ayrıca film, kısa süresine rağmen karmaşık ve sürekli kesmelerle oradan oraya atlayan kurgusu ile zaman zaman yorucu ve sıkıcı olabiliyor. Filmin sonlarına doğru aranan üçüncü çocuğun, La Zona içinde yakalanıp sokak ortasında linç edildiği sahne ise gerçekten unutulmaz bir etkileyiciliğe sahip…
Yazar: Uğur Tatar

0 yorum :
Yorum Gönder