İlkler
her zaman önemlidir ve unutmamak gerekir ki her şeyin bir ilki vardır! 1891 -
1953 yılları arasında gerçekleşmiş olan sinema tarihinin ilklerini sizin için bir listede topladım.
Keyifli okumalar…
1891- İlk toplu film gösterimi 22 Mayıs
1891 günü West Orange'daki Edison laboratuarlarında yapıldı.
1894- Edison’un 7 Ocak 1894'de kinetoskopuyla çektiği "Fred Ott's Sneeze / Fred
Ott'un Hapşırığı" adlı film ABD’de telif hakkı alınan ilk sinema filmidir.
1894- Ücret karşılığı gösterilen ilk
film 14 Nisan 1894 günü New York’ta ve Broadway’de Holland Bros’un kinetoskop
salonunda seyircilerle buluştu.
1895- Dekor ve kostüm kullanılarak çekilen
bir filmde kamera karşısına geçen ilk aktör, “The Execution of Mary Stuart /
Kraliçe Mary’nin İdamı” filminde Kraliçe Mary’yi oynayan Bay R. L. Thomas’dır. Bu film Thomas Edison'un yapımcılığı ve Alfred Clark'ın
yönetmenliğinde çekilmiştir.
1896- Türkiye’deki ilk halka açık film
gösterimi 1896 (veya 1897) yılında Sponeck Birahanesi’nde Sigmund Weinberg
tarafından yapıldı.
1896- Sinema tarihindeki ilk öpüşme
sahnesi Edison’un “The Kiss” filminde bulunur.
1896- İlk sinema salonu 26 Haziran 1896’da
ABD’nin New Orleans kentinde William T. Rock tarafından açıldı.
1896- Pathe Kardeşler (Charles, Émile,
Théophile ve Jacques) 28 Eylül 1896'da Pathe Kardeşler Yapım şirketini kurdular.
(1902'de Lumiere Kardeşlerin tüm patentlerini,
yıllar sonra da Georges Melies'in şirketini satın aldılar.)
1896- İlk korku filmi olarak Georges
Melies’in 1896 yapımı “Le Manoir du Diable / Şeytanın Şatosu” kabul edilir.
1898- İlk kadın yönetmen olan Alice
Guy, kronofon sistemiyle İlkel kalitedeki ilk sesli filmi Fransa’da çekti.
1898- İlk reklam filmi, Edison Company
tarafından çekilmiş 45 saniyelik bir viski reklamıdır.
1901- Sinema tarihinde ilk kez
flashback kullanılan film Ferdinand Zecca’nın yönettiği "Histoire d’un Crime /
Bir Suçun Öyküsü" adlı filmdir.
1906- İlk çizgi film, 6 Nisan 1906
yılında Amerika’da gösterilen J. Stuart Blackton’ın "Humorous Phases of Funny
Faces / Komik Yüzlerin Gülünç Halleri" isimli filmidir.
1906- İlk film müziği Romolo Bacchini
tarafından "Malia Dell Oro" ve "Pierrot Innamorato" adlı filmler için bestelendi.
1906- Sinema olarak kullanılmak üzere
inşa edilen ilk bina Paris’in Montmarte Bulvarı’nda 1 Aralık 1906 günü ‘Le
Pendu’ adlı filmle hizmete girdi.
1906- İlk uzun metrajlı film, 1906
yılında Avustralya’da çekilen, Charles Tait’in yazıp yönettiği –yaklaşık- 60
dakikalık "The Story of the Kelle Gang / Kelly Çetesi’nin Öyküsü" adlı filmdir.
1907- Avrupa’nın ilk uzun metrajlı
filmi Fransa’da çekilen, yönetmenliğini Michel Carré’nin yaptığı "L'Enfant Prodigue
/ Dahi Çocuk" filmidir. Filmin süresi 90 dakikadır.
1908- İlk film eleştirisi Frank E.
Woods tarafından yazıldı ve 1 Mayıs 1908 tarihinden itibaren New York Dramatic
Mirror’da yayınlanmaya başladı.
1908- Türkiye'de ilk sinema salonu Sigmund
Weinberg tarafından, 1908 yılında “Pathe Sineması” adıyla İstanbul’da Beyoğlu Tepebaşı’nda açıldı.
1909- İlk film sansür kurulu
Amerika’da kuruldu.
1910- İlk dev sinema salonu Paris’te
açılan 5000 kişilik 'Gaumont Palace’dır.
1910- İlk Frankenstein filmi, Edison’un
yapımcılığında ve J. Searle Dawley’in yönetmenliğinde -üç günde- çekilen 13
dakikalık "Frankenstein"dır. Bu filmde Frankenstein’a Charles Stanton
Ogle hayat verir. Ayrıca Frankenstein’nın makyajı gerçektende dikkate değerdir.
1912- İlk sinema dergisi “Photoplay”
yayınlandı.
1912- İlk film ödülü Turin’de İtalyan
yapımı “50 Yıldan Sonra” adlı filme verildi.
1914- Hollywood’un ilk uzun metraj
filmi olma özelliğini taşıyan “The Squaw Man / Kızılderili Beyaz Adam”
Kızılderili bir kadına âşık olan beyaz bir adamın Kızılderili olup kadının
kabilesinde yaşamasını anlatır. 1914 yapımı filmin yönetmenliğini Oscar Apfel
ile birlikte Cecil B. DeMille yapmıştır. Filmin çok beğenilmesi üzerine 1917
yılında “The Squaw Man’s Son / Kızılderili Beyaz Adamın Oğlu” isimli devam
filmi çekilmiştir.
1914- Milli Sinema’nın kurulmasında
büyük rolü olan Fuat Uzkınay, 14 Kasım 1914'de Türk sinema tarihinin bilinen
ilk filmi “Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı”na imza attı. Yeşilköy'deki
Rus anıtının yıkılışının filme alınmasından ibaret olan bu filmin hiçbir
kopyası maalesef günümüze ulaşamamıştır.
1914- İlk konulu Türk filmi olan
“Himmet Ağa’nın İzdivacı” Weinberg tarafından çekildi. 1914’te çevrilmeye
başlanan film savaş yüzünden ancak 1918’de bitirilebildi.
1923- Türkiye’de ilk kadın sinema
oyuncuları “Ateşten Gömlek” filminde rol alan Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir
ikilisidir.
1923- İlk film arşivi Danimarka’da
açıldı. Kopenhag’da yayınlanan Politiken gazetesi elemanlarından olan Anker
Kirkeby’in fikir babası olduğu arşiv 9 Nisan 1923′te resmen faaliyete geçti.
1926- Sanat filmleri gösterimi amacıyla
açılan ilk sinema Paris’te ki ‘Studio des Ursulines’dir. 14 Ocak 1926 günü, Laurence Myrga ve
Armand Talliser tarafından açılmıştır.
1926-1927- Alan Crosland’ın yönettiği ve
John Barrymore’un oynadığı Don Juan ilk kez 6 Ağustos 1926′da müzikli olarak
gösterildi. Tabi Don Juan’dan ilk sesli film olarak bahsedemeyiz. Fakat bir yıl
sonra yine Alan Crosland’ın yönettiği The Jazz Singer, orkestra müziğinin yanı
sıra şarkıların ve diyalogların da yer aldığı sinemanın ilk sesli filmi olarak
tarihe geçti!
1927- Sinema Sanatları ve Bilimleri
Akademisi tarafından ilk kez 1929'da Merit Akademi Ödülleri adıyla verilen
ödüllerden ilk "En İyi Film" ödülünü kazanan 1927 yapımı 'Wings'dir.
Clara Bow ve Jack Powell'ın başrollerini paylaştığı ve William Wellman'ın
yönettiği film ayrıca Oscar kazanan tek sessiz filmdir. (Bu yıl Oscar’ı kazanan
The Artist’i saymazsak.)
1928- İlk amatör film yarışması “Photoplay
Dergisi” ve “Amerika Amatör Sinema Birliği” ortaklığında düzenlendi.
1929- Sesli sinemanın getirdiği teknik
kısıtlamaları büyük oranda ortadan kaldıran filmlerin çekimden sonra
seslendirilmesine dayanan dublaj uygulamasıydı. King Vidor’ın dublajı ilk kez
uygulandığı 1929 yapımı "Hallelujah!" filminden sonra bu uygulama yaygınlaştı.
1929- İlk Oscar Ödülü töreni, 16 Mayıs
1929’da Hollywood Roosevelt Otel Blassom Room’da yapıldı. Gecenin biletleri 10
dolardan satıldı ve törene sadece 250 kişi katıldı.
1929- Televizyonda gösterilen ilk film,
19 Ağustos 1929 günü Londra’daki Brain stüdyolarında yayınlanan George Robey’in
bir monolog sunduğu “Gelin” adlı kısa filmdir.
1929- Haber filmleri gösterilen ilk
sinema salonu, 2 Kasım 1929 günü, New York'ta Broadway'de açılan "Embassy"
isimli salondur. Özellikle spor müsabakalarının yayınladığı zaman büyük ilgi gören
bu salon, 1949 yılında kapanarak Sinema-TV rekabeti nedeniyle kapanan ilk
sinema salonu olmuştur.
1932- İlk film festivali, turist
akımını hızlandırmak için 6-21 Ağustos 1932 tarihleri arasında Venedik’te
yapıldı.
1932- Muhsin Ertuğrul’un kurulmasında
öncülük ettiği film şirketi İpek Film, Türk tarihinde ilk sesli
film stüdyosunu 1932 yılında kurdu. Bu gelişmeden sonra Muhsin Ertuğrul, ilk
sesli Türk filmleri olan “İstanbul Sokaklarında” ve “Bir Millet Uyanıyor”
filmlerini çekti.
1933- İnsanların, arabalarıyla gelerek
film seyredebildikleri açık hava sinemalarının ilki, 6 Haziran 1933 günü, New
Jersey eyaletinde Richard Hollingshead tarafından açıldı. 40 bin metrekarelik
bir alan üzerinde kurulan sinemaya 400 araba, rahatça park edip filmi
izleyebiliyordu. Ses sorunu ise, arabaların içine verilen özel kulaklıklarla
çözümleniyordu.
1935- Renkli film döneminin sesli
sinemayla birlikte başladığını söyleyebiliriz ama sinemanın ilk yıllarında elle
ya da şablonla boyama yöntemiyle bazı renkli filmler yapılmış olduğu da bir
gerçek. Technicolor Corporation tarafından geliştirilen Technicolor renklendirme
yöntemi denilen ilkel yöntem sayesinde, Cecil B. DeMille’nin 1923 yılında çektiği
"The Ten Commandments" filminde -ve başka filmlerde- kullanılmıştı. Üç
temel renk kullanımına olanak sağlayan yöntem 1929-1932 yılları arasında uygulanmaya
başlandı. Bu yöntem, Disney’in kısa çizgi filmi The Three Liftle Pigs / Üç
Küçük Domuz (1933) ve kısa filmi La Cucaracha (1934) filmlerinden sonra giderek
yaygınlaşmaya başladı. Tamamıyla renkli sinemaya geçiş ise 1935 yılında "Becky
Sharp" filmiyle oldu.
1939- İlk büyük reklam kampanyası, Oscar’ı alan ilk renkli film olan "Gone with
the Wind / Rüzgâr Gibi Geçti" filmi için düzenlendi. Ayrıca Oscar ödülünü
kazanan ilk zenci oyuncuda bu filmindeki rolüyle Hattie McDaniel oldu.
1941- Oscar ödül töreninde kazanana
ait ilk mühürlü zarf yapıldı.
1944- Radyodan naklen yayınlanan ilk
Oscar ödül töreni gerçekleşti.
1946- Cannes Film Festivali ilk olarak
1946'da 'Casino de Cannes'da yapıldı.
1952- Hem renkli hem de 3 boyutlu
olarak izleyici karşısına çıkan ilk film 1952 yapımı Bwana Devil / Bwana Şeytanı
filmidir. Bu filmde vahşi aslanların kameraya doğru –yani seyircilere doğru-
saldırdığı sahnelerde izleyiciler heyecanla çığlıklar atmışlardır.
1953- Henri Chrétien isimli Fransız astronomi profesörünün
1928 yılında icat ettiği ve Anamorphoscope adı ile patentini aldığı yöntem
sayesinde ilk sinemaskop filmler seyircilerle buluşmuştur. Ancak perdeden
taşacak kadar geniş ve yakın görüntülerin deformasyona uğradığını düşünen halk
1950’li yıllara kadar bu tekniğe ilgi göstermez. Daha sonra bu teknolojinin
haklarını 20th Century Fox şirketi satın alır ve yeni bir ekran boyutu olan
görüntü formatı ‘Sinemaskop’u (Anamorphic Widescreen) ortaya çıkarır. İlk sinemaskop film Henry Koster'in yönettiği "The Robe" filmidir. Aslında bu teknikle çekilen ilk film "How To Marry A Millionaire / Milyoner Avcıları" filmidir ama piyasaya daha geç çıkmıştır.
1952- Tamamen renkli ilk Türk filmi Muhsin Ertuğrul’un çektiği 1952 yapımı ‘Halıcı Kız’dır. (Burçak Evren’e
göre ilk renkli film Ali İpar’ın çektiği Salgın filmidir.)
1953- İlk Oscar ödül töreni
televizyondan siyah-beyaz olarak naklen yayınlandı. Renkli olarak ise ilk kez
1966 yılında yayınlanmıştır.
Kaynakça
1. Akbulut, D. (2012). Sinemanın İlkleri: Film Başlıyor. İstanbul: Etik.
2. Homer, T. (2008). İlklerin Kitabı (Çev. A. Belma Dehni). İstanbul: Pegasus.
3. Milliyet İlkler Ansiklopedisi. (1985). İstanbul.
Kaynakça
1. Akbulut, D. (2012). Sinemanın İlkleri: Film Başlıyor. İstanbul: Etik.
2. Homer, T. (2008). İlklerin Kitabı (Çev. A. Belma Dehni). İstanbul: Pegasus.
3. Milliyet İlkler Ansiklopedisi. (1985). İstanbul.
Yazar: Uğur Tatar

0 yorum :
Yorum Gönder